24 Nisan 2011 Pazar

Kahpe Bizans'ın Sultanı

Selçuk Altun'un 'Bizans Sultanı'nı okudum. Daha önce Selçuk Altun'u duymuş ama okumamıştım. Kitap, Bizans'ın son imparatoru XI.Konstantinos'un aslında ölmediği ve soyunun devam ettiği fikri üzerine kurulmuş.
İstanbul'u ve çoğumuzun 'Kahpe' olması dışında pek bir şey bilmediği Bizans'ı yakından tanımamızı sağlayan bir kitap.
Ama macera romanı olarak hiç akıcı değil, hikayenin sonunun nasıl geleceğini en başından itibaren biliyorsunuz. Sürpriz yok. Bizans tarihine giriş yapmak için fena değil ama tarihi roman meraklılarını tatmin etmez.
Bu arada Bizans gerçekten inanılmaz bir medeniyetmiş. 1100 yıl hüküm süren dünyadaki tek imparatorluk olması dışında, enteresan imparator seçme yöntemleri ve doğu ile batının gerçek anlamda ilk buluşması ile öne çıkıyor.
Ayrıca Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları'nın em geniş dönemlerini gösteren haritaları üstüste koyunca da Fatih'in kendisine neden 'Bizans Sultanı' dediği anlaşılıyor.

17 Nisan 2011 Pazar

Dağin Ardina Baktim

Kurumsal hayatin icine daldim, blogu ihmal ettim. Hatta bu aralar okumayi bile biraz ihmal ettim. Ama durmak yok, yola devam. Yazamasam da bu aralar yine de biraz bir seyler okudum.
Su siralar Emine Usakligil'in "Benim Cumhuriyetim"ini okuyorum. Ama ondan once buraya Bejan Matur'un "Dagin Ardina Bakmak"ini yazacagima soz vermistim.
Kitap asil olarak Pkk'ya katilmak icin daga cikanlarin nedenlerini, nicinlerini anlatiyor.Matur daga cikmis ve sonra inip genelde Avrupa'da hayatina devam edenlerle de konusuyor, hala dagda olanlarla da.
30 yildir devam eden bu savasta daga neden cikildigi hic bir zaman net olarak anlasilamadi biz beyaz Turkler tarafindan. Bunca insan olecegini bile bile daga gidiyorsa bunun onemli bir nedeni olmali. Ustelik daga cikanlarin cogu dusundugumumuz gibi kaybecek hic bir seyi olmayan Kurtler degil. Universiteyi kazanmis, bir gelecek sansi olanlar da her seyden vazgecip daga cikiyor.
Kurtce konustugu icin ilkokul ogretmeninden dayak yiyenler, koyu basilip yakilanlar, kuzeni daga cikanlar icin dag hep bir ozgurluk simgesi. Sadece son 30 yila ait degil bu isyan, bolgenin hep merkezi otorite ile sorunu olmus.
Bejan Matur sair olmasindan da dolayi duyarli, icten bir dil kullaniyor. Kandil'de yillar sinra karsilastigi kuzeniyle gecirdigi gunler cok sahici.
Kitap da bende pek cok soru isareti olustursa da sahici bir kitap. Bu ulkede neden hala savas var sorusuna siyah- beyaz cevap istemeyenler icin bir anlama kilavuzu gibi.
Bu aralar pek roman okumadim. Hatta en sevdigim tur olan polisiyeden uzak kaldim. Arka arkaya Turkiye'nin yakin tarihiyle ilgili kitaplar okudum. Ve hep cok sasirdim. Bilgisizligime, tarihte yapilan acimasizliklara, bunlarin uzerkerinin kapatilmasina.
Resmi tarih olarak bize anlatilanla gercekte yasananlarin farki bastigim zeminin ayagimin altindan kaymasina neden oldu. Kim dogru soyluyor, ben neyi biliyorum artik hic emin degilim.
Bu ulkeyle ve kendimle yuzlesmek beni sarsti.