9 Nisan 2012 Pazartesi

SAL Sokağı Çocukları

Haftasonu parkta oturma rekorumu kırdım. Cumartesi çocukları bahçeye indirdim ve tam 8 saat parkta kaldık. Arada içilen çay-kahve ve yenen tostlar için sipariş vermek ve çocukların peşinden koşmak dışında hiç yerimden kalkmadım. Komşularla sohbet ettim, büyüyen çocukları izledim ve kitap okudum.



Yakından tanıdığım  Apo'nun yani Alpaslan Akkuş'un ilk romanı 'Kaderle Zar Atılmaz'ı bir oturuşta bitirdim. Apo, yatılı okuduğu Samsun Anadolu Lisesi'ndeki yıllarını yazmış. 11 yaşında boyunu aşan bavulla yatakhaneye bırakılan küçük erkek çocuklarının nasıl birbirlerine kenetlendiklerini, acıyı-tatlıyı paylaştıklarını ve büyüdüklerini anlatmış.

Gündüzlülerin ve kızların bilmedikleri ve anlayamayacakları bir dünyayı anlatmış. Paralel kurguyla ilerleyen kitapta hem 11 yaşındaki minik Apo'yu hem de 17 yaşındaki ağır abi Apo'yu izliyoruz. Arkadaşlıkları, yaramazlıkları, kız meseleleri ve dayanışmalarını görüyoruz. Gerçekten bu kadar çok dayak var mıydı bilmiyorum ama yatılı dünyasının kendine has kurallarını ve ilişkilerini öğreniyoruz. Hababam Sınıfı'nın neden bu kadar çok sevildiğini bir kere daha anlıyoruz. Çünkü o karakterler gerçekten var. Mahmut Hoca yaşıyor.


Apo SAL'ı, Samsun Anadolu Lisesi'ni anlatmış. Ben de o yıllarda BAL'da, Bursa Anadolu Lisesi'ndeydim. Anlatılanlar o kadar tanıdık, duygular o kadar samimi ki. Balolardaki heyecan, bahçede beraber tur atmanın güzelliği, doğumgünü partilerinde aradan adam geçecek mesafede edilen slow danslar...

Kitabı parkta okurken zaman zaman yüksek sesle güldüm. Sonunda ise hava kararmasına rağmen güneş gözlüğümü takmak zorunda kaldım. Çünkü ben ağlayınca hep gözlerim kızarır.

2 yorum:

  1. Kitap alisverisim icin, tavsiye uzerine blogunuza geldim. Ben de BAL mezunuyum. '94
    Selamlar, Sevgiler,

    YanıtlaSil
  2. Umarım blogda yazılanlar faydalı olmuştur. Ben de 92 mezunuyum.
    Selamlar

    YanıtlaSil